Ülkemizin hem bölgesel hem de küresel alanda güçlü bir konumda olması gerektiğini vurgulayan bir konuşma gerçekleştirildi. Değişen dünya düzeninde Türkiye'nin ayakta kalabilmesi için güçlü bir duruş sergilemesi şarttır. Geçmişte yaşanan zorluklar ve mücadelelere rağmen ülkemizin varlığını sürdürmesi, gelecekte de güçlü kalma kararlılığımızı pekiştiriyor. Bölgesel gelişmelerin doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'yi etkileyeceği göz önüne alındığında, hazırlıklı olmak ve güçlü bir şekilde yanıt vermek büyük önem taşıyor. Bu nedenle, iç ve dış politikalarda etkin ve güçlü adımlar atılması gerekiyor. Bölge halklarının da Türkiye'nin güçlü liderliğine ihtiyaç duyduğu vurgulandı. Yeni bir dünya düzeni kurulurken, Türkiye'nin öncü rol üstlenmesi için tarihi bir sorumluluk ve potansiyel bulunmaktadır.
Milli Birlik ve Beraberlik Vurgusu
Konuşmacı, Türkiye'nin içeride güçlü olması gerektiğini, milli birlik ve beraberliğin önemini vurguladı. Ortak milli hedefler doğrultusunda hareket edilmesi gerektiği, bunun Türkiye'nin önünde hiçbir gücün duramayacağının garantisini vereceği belirtildi. 40 yıldır süren terör mücadelesinin sonlandırılması ve terörün ülke topraklarında tamamen ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Bu hedef için en büyük güvencenin, milletimizin birlik ve beraberlik ruhu olduğu ifade edildi. Farklı siyasi görüşler, dünya görüşleri ve etnik kökenlere rağmen, Türkiye'yi oluşturan tüm bireylerin, ay-yıldızlı bayrağın altında birlik ve beraberlik içinde yaşaması gerektiği vurgulandı. Bu birliğin sadece sözde değil, fiillerde de gösterilmesinin önemi açıkça belirtildi. Bu, Türkiye'nin önündeki en önemli mesele olarak kabul edildi.
Ekonomik ve Demokratik Güç
Türkiye'nin demokratik gücünün artırılması gerektiği belirtildi. Dünyanın en ağır bedeller ödenerek kazanılmış demokrasilerinden birine sahip olan ülkemizin, darbelere ve darbe teşebbüslerine rağmen demokrasisine sahip çıktığı ifade edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki çok partili siyasi yapının, farklı görüşlere rağmen demokratik müzakerenin sağlandığının göstergesi olduğu vurgulandı. Türkiye'nin ekonomik gücünün daha da geliştirilmesinin önemi de dile getirildi. Ülkemizin dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olması yetersiz görülerek, önümüzdeki süreçte daha da ileriye gitmesi için ekonomik gelişmelerin önünün açılması ve özel sektörün desteklenmesi gerektiği belirtildi.
Sonuç
Konuşmanın sonunda Türkiye'nin güçlü bir toplumsal birliğe, gelişmiş bir demokrasiye ve güçlü bir ekonomiye sahip olması gerektiği vurgulandı. Bu üç temel unsurun bir araya gelmesiyle, Türkiye'nin geleceğinin daha parlak olacağı belirtildi. Konuşma, Türkiye'nin iç ve dış politikalarında güçlü adımlar atılması gerektiği, bu adımların da milli birlik ve beraberlik içinde atılması gerektiği ana mesajıyla son buldu.