Ülkenin Güçlü Durması Gerekli
Ülkemiz, karmaşık bir döneme girmiştir. Hem bölgesel hem de küresel ölçekte sürekli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelere karşı güçlü bir şekilde ayakta durmak, hatta daha ileriye gitmek zorundayız. Günümüzü gün ederek, vaktimizi boşa harcayarak, dış etkenlere kapılıp büyük ve güçlü bir millet olarak varlığımızı sürdürmemiz mümkün değildir. Anadolu coğrafyası her zaman mücadeleler ve iniş çıkışlar yaşamıştır. Ancak ülkemiz, tarih boyunca bu zorlukların üstesinden gelmeyi başarmış güçlü bir ülkedir. Bundan sonra da bölgesel gelişmelerin doğrudan veya dolaylı olarak ülkemizi etkileyeceğini unutmamalıyız. Bu yüzden dünyadaki ve bölgedeki gelişmelere hazırlıklı olmalı, büyük devlet ve millet refleksiyle hazırlıklı olmalıyız. Kendimizi güçlü bir şekilde korumak ve sürekli ilerlemek zorundayız.
Terörle Mücadele ve Tarihi Bağlam
Bir asır önce kurulan terör örgütleri, Osmanlı Devleti'nin parçalanmasında önemli bir rol oynamıştır. Bugün de emperyalist güçlerin bölgemizde ve ülkemizde terör örgütlerine destek verdiğini görüyoruz. Bu örgütlerin silah, istihbarat, lojistik ve siyasi destekleri büyük güçlerden geliyor. Bu büyük güçler bu örgütlerin arkasında durmasaydı, örgütler kısa sürede çökerdi. Afrika'da örneğin Boko Haram gibi örgütler kuruluyor ve farklı ülkelerdeki örgütler oraya taşınıyor. Büyük güçler, terör örgütlerini kullanarak ülkeler arasında çatışma çıkarıyor ve birbirlerine düşman ediyorlar. Bu oyunu bozmak ve terörle mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Bu durum, Türkiye'nin uzun yıllardır mücadele ettiği bir sorundur. Ülkemiz 40 yıldır terör belasını çekmektedir. Bu mücadeleye devam etmeli ve ülkemizi terörden arındırmalıyız.
Birlik ve Beraberlik
Türkiye'nin en büyük güvencesi, milletimizin birlik ve beraberlik ruhudur. Bütün fitne ve fesat çabalarına rağmen, Türk'ün Kürt'le, Kürt'ün Türk'le sorunu yoktur. Alevi'yle Sünni arasındaki kadim dostluğu ve kardeşliği bozacak hiçbir güç emeline ulaşamamıştır. Siyasi görüşlerimiz, dünya görüşlerimiz ve çözümlemelerimiz farklı olabilir. Türkiye'nin geleceğine dair tekliflerimiz de farklı olabilir. Her birimizin mezhebi, meşrebi ve etnik kökeni farklı olabilir, ancak hep birlikte Türkiye'yi oluşturuyoruz ve 85 milyonluk büyük bir milletin ferdi olarak ay-yıldızlı bayrağın altında yaşıyoruz. Bu birlik ve beraberliğimizi koruyarak, terörle mücadelemizi başarıyla sürdüreceğiz ve Burdur gibi illerdeki sivil toplum örgütleriyle iş birliğini artıracağız.