Burdur'un eşsiz lezzeti sipsi şekeri, Mustafa Damar'ın mirasından oğlu İbrahim Nanecioğlu'na geçen bir gelenek. Adını, satılırken çalınan sipsi denilen müzik aletinden alan bu özel şeker, nane ve kekik gibi doğal aromalarıyla damağınızda unutulmaz bir tat bırakıyor. Tamamen doğal malzemelerden, hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen sipsi şekeri, aynı zamanda sağlığa da faydalı olduğu düşünülüyor.
Sipsi Şekerinin Hikayesi
Sipsi şekerinin hikayesi, 1950'lerin sonunda Antalya'da şeker yapımını öğrenen Mustafa Damar ile başlıyor. Bucak ilçesinde çobanlık yapan Damar, gördüğü işten etkilenerek şekerciliğe soyunuyor. O dönemde maddi olanakları kısıtlı olduğu için toz şekeri veresiye alarak başlayan Damar, azmi ve becerisiyle başarılı bir şekerci oluyor. İlk zamanlardaki zorluklara rağmen, yaptığı şekerleri sipsi çalıp maniler söyleyerek satarak dikkatleri çekmeyi başarıyor. Ürünlerinin hijyenine ve sunumuna büyük önem veren Damar, şekerlerini her zaman camekan kutular içinde taşıyor ve asla ambalajsız satmıyor. Bu titizliği, oğlu İbrahim Nanecioğlu tarafından da devam ettiriliyor.
Babadan Oğula Gelenek
1963 doğumlu İbrahim Nanecioğlu, henüz çocuk yaşta babasının işlerini devralmak zorunda kalıyor. Babasının uzun bir yolculukta olduğu bir dönemde, evdeki şekerler bitince kendi başına şeker yapmayı öğrenen Nanecioğlu, babasının döndüğünde yaptığı şekerlerle onu şaşırtıyor. Bu olaydan sonra şeker yapmayı bırakmayan Nanecioğlu, babasının izinden giderek bu geleneği sürdürüyor. Aile, "Naneci" lakabını resmileştirerek soyadlarını değiştiriyor ve bu sayede şekercilikle olan bağlarını daha da pekiştiriyorlar. Çocukluk yıllarından itibaren şeker yapımını öğrenen Nanecioğlu, bu geleneği gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor. Pandemi döneminde, doğal içeriği sayesinde sipsi şekere olan talep artıyor ve aile bu zorlu dönemde birçok insana şeker dağıtarak destek oluyor.
Son Nesil Sipsi Şekercileri
Nanecioğlu ailesi, sipsi şekerini sadece bir ticari ürün olarak değil, bir gelenek ve miras olarak görüyor. Sanayi tipi üretim yapmadan, aile bireylerinin emeğiyle kendi imalathanelerinde ürettikleri şekerleri, her yıl Burdur'daki okullara da dağıtarak gelecek nesillerle buluşturuyorlar. "Biz çubuk şekerin son temsilcileriyiz" diyen İbrahim Nanecioğlu, bu tatlı geleneği çocuklarına da öğretmeyi amaçlıyor. Sadece ticari kazanç değil, bu tatlı mirası yaşatmak için çalışıyorlar. Sipsi şekeri, sadece bir lezzet değil, aynı zamanda nostaljik bir yolculuk ve çocukluk anılarının canlanması anlamına geliyor. Nanecioğlu ailesinin bu özel lezzeti geçmişten geleceğe taşıması, unutulmaya yüz tutmuş bir geleneğin yeniden canlanmasına vesile oluyor.